Erik Dalı desek, sanırım bu türküyü bilmeyeniniz yoktur. Son iki yılda bu türküyle oynadık, bu türküyle oğlumuzu, kızımızı, arkadaşımızı gelin ettik, damat ettik. Futbolda gol sevincimizi bu türküyle yaşadık kısacası en mutlu anlarımıza şahitlik etti bu türkü.
Bu hafta Erik Dalı türküsünü başarılı bir şekilde okuyan ve milyonlarca dinleyiciye ulaştıran Ömer Faruk Bostan’ın konuğu olduk. Sizlerin merak ettiği konuları kendisine sorduk, samimi ve içten cevaplar aldık.
İrade Haber: Ömer Faruk Bostan’ı tanıyarak başlayalım sohbetimize. Kimdir Ömer Faruk Bostan? Bize biraz kendinden bahseder misin?
Ömer Faruk Bostan: Ankara, Sincan Polatlarlıyım. Sincan’ın yerlisiyim. Hakikatli bir Ankaralıyım. Çocuk denilebilecek yaştan beri, Ankara müziğine gönül vermiş ve Ankara müziğini hem Ankara’mızda hem de tüm Türkiye’de temsil etmek adına mücadele vermiş, Ankara’nın bir evladıyım.
İrade Haber: Müziğe ilk olarak nasıl başladın?
Ömer Faruk Bostan: Şöyle söyleyeyim, müzik yeteneğim çocukluk yıllarımdan beri vardı. Çok iyi bir dinleyiciydim, oyun havasını çok seviyordum. Çocukken org çalıyordum, okulda müzik derslerinde çok başarılıydım. Bu başarım öğretmenlerimin dikkatini çekti, onların da teşviki ile babamı zar zor ikna ederek bir bağlama aldırdım. Bağlamayla ilk tanışmam bu vesile ile, ilkokul 5. sınıfta oldu. Aslında başlangıçta amacım profesyonel olmak, bu işten para kazanmak değildi. Sadece kendi çevreme kendimi dinletebilmeyi istiyordum. Piknikte, dost meclisinde, saz çalıp, türkü okumaktı amacım.
İrade Haber: Gelişim sürecinde neler yaşadın?
Ömer Faruk Bostan: AHİD Sincan Şubesi’nin gençler arasındaki toplantılarında yönetimde yer alan ve toplantılara katılan ağabeylerimin desteği ve ısrarıyla çalıp, söylemeye başladım. AHİD’in özel günlerdeki etkinliklerinde de sahne aldım. (açık hava konseri, festival gibi) Bu süreçte, tam olarak Ankara tavrını otantik bir şekilde bağlamamla çalıp okumaya, dinleyenlere yansıtmaya çalıştım. Bu etkinlikler müzik gelişimime önemli katkılar sağladı diyebilirim. Allah’a şükür, bu noktada başarılı olduğuma inanıyorum. Büyüklerimizle ne zaman karşılaşsam, her karşılaşmamızda sağ olsunlar, onların iltifatlarıyla karşılaşıyorum. Beni çok mutlu eden cümleler sarf ediyorlar. Bu nedenle o dönemi hiç unutamam. AHİD’in gönlümde çok ayrı ve güzel bir yeri vardır. AHİD’de büyüklerimden aldığım öğütler ve tavsiyeler sayesinde Ankara müziğine layık kalabilmenin ve Ankara müziğini Ankara dışında da temsil edebilmenin mutluluğu ve huzuru içerisindeyim.
İrade Haber: Ankaralıların Derneği’nde dernek odasında sahne yapmasaydın, şimdi tarzın daha mı farklı olurdu?
Ömer Faruk Bostan: Aslında yine aynı tarzda olurdum. Çünkü biz bu toprakta büyüdük. Ankara müziği sevdiğim tarz. Kendi özüm. Büyüklerimizin sevdiği, bizimde mayasıyla yoğrulduğumuz tarz yani. Büyüklerimizi örnek alıp onların yaşadığı kültürü gelecek nesillere aktarmak için, sağa sola sapmadan, açılan yolda doğru adımlarla ilerlemek en doğrusuydu. Bu kültürü bize aşılayan tüm büyüklerimden Allah razı olsun.
İrade Haber: Otantik okuma ve otantik çalmadaki ısrarının nedeni nedir?
Ömer Faruk Bostan: Ankara dışında, bizim müziğimize çok ön yargılı bakılıyordu. Argo kelimelerden dolayı, Ankara dışında olduğu kadar, Ankaralıların tarafından da kabul edilmedi argo tarzı. Bu tip önyargıları kırmak, Türkiye genelinde gerçek Ankara oyun havasını yaygınlaştırmak ve Ankara kültürünü yaşayıp yaşatabilmek için otantik çalma ve okuma konusunda hep ısrarcı oldum, olmaya da devam edeceğim. Tabi ki, bu noktada sadece ben yokum. Bu misyonu taşıyan, taşımaya çalışan, üstlenen birbirinden değerli arkadaşlarımız ve hocalarımız da var. Özellikle meslek büyüklerimiz bizlere meşale oldular.
İrade Haber: Bu işi düzgün yapınca, iyi yerlere gelinebileceğini ispatladınız. Bahaneler üretmediniz. Özünüzü bozmadınız. Gençlere tavsiyen nedir?
Ömer Faruk Bostan: Ankara oyun havasını genel olarak pavyon muhabbetine, gazino muhabbetine gömülmüş bir şekilde görmesinler. Ankara müzik kültüründe küfür yok, argo kelime yok. Hiciv vardır ama argo asla yoktur. Eğlence mekanlarındaki müzik Ankara müziği değil yani. Bizden önce başlayıp bu işi layıkıyla yapan ağabeylerimiz ayaktalar ve bizler de onların yolundan gidiyoruz. Genç kardeşlerimin hiç kaygısı olmasın. “Piyasa bunu istiyor, böyle yapıyoruz” demesinler, güzel şeyler yapılsın ki halkımız onu istesin ve güzel bir çıkış yakalasınlar. Bu sayede Ankara müziğimiz daha da güzel yerlere gelsin. Şarkılarında argo kullanan kardeşlerimin aslında hiç bir eksikleri yok. Ne çalmada ne de okumada. Öyle içten çalıp okuyorlar k, neden argo katıyorlar bu güzelliklere diye bazen kendime soruyorum.
İrade Haber: Ömer Faruk Bostan müzik dışında başka iş yaptı mı?
Ömer Faruk Bostan: Askerden önce sadece müzik yapıyordum. Askerden geldikten kısa bir süre sonra evlendim. O dönemde Sincan Devlet Hastanesi’nde çalışmaya başladım. Zaten beni tanıyan birçok dostum da bu çalışma durumumu bilirler. Yaklaşık 4 yıl çalıştım hastanede ama müzik çalışmalarım da devam ediyordum. Sevenlerimin de teveccühü ile basamakları çıkmaya başlayınca sadece müziğe yoğunlaştım, bu vesile ile hastanedeki görevimden ayrıldım.
İrade Haber: İlk albüm 2008 yılında çıktı. Nasıl başladı albüm serüveni?
Ömer Faruk Bostan: Evet, ilk albüm hikayem Orhan Boztaş’la başladı. Orhan Boztas’ı eski Sincanlılar çok iyi bilirler, hatta birçok sanatçı büyüğümün ilk albümlerinde Orhan Boztas’ın imzası vardır. Meşhur Orhan Plak yani. Sincan Oturak Alemi albümlerinin de yapımcısı. Müthiş bir repertuara sahip. Olağanüstü bir tecrübe. İlk başlarda albüm yapmaktan utanıyordum. Aslında albüm yapmak gibi bir düşüncem de yoktu. Sosyal çevremin, ailemin ve arkadaşlarımın baskısı, Orhan Boztaş’ın da cesaretlendirmesiyle ilk albümü yapmış olduk. Çok şükür ilk albümüm çok sevildi. Bugün hala Ankara dışı programlarımda bile, ilk albümümde yer alan şarkılar, ben daha sahneye çıkmadan çalınıyor. Sizler radyo programlarınızda yer veriyorsunuz. Bu da yaptığımız işin doğruluğunun somut örneği diye düşünüyorum.
İrade Haber: İlk albümden sonra ikinci albüm geldi. Bir O Bende’yi yaptın, sonrasında üçüncü albümü yaptın. İki ve üç çok farklı ve profesyonel, İstanbul işi bir albümü, nedeni nedir?
Ömer Faruk Bostan: Bu albümler benim hayalimdi. Oyun havasının sahnede yapıldığı şekliyle, yani canlı performans gibi yapıldığında daha çok sevildiğini biliyordum. Bu çalışmayı yaparken olaya ticari gözle bakmadım. Kendini ispatlamış ustalarla albüm yapma hevesim, isteğim vardı. O iki albümü bu nedenle yaptım. Ciddi masraflara yol açtı. Benim kitlenin benimsemeyeceğini, çok fazla ses getirmeyeceğini bile bile yaptım. Yani kendime yaptığım albümlerdi ve hala dinlerim.
İrade Haber: O albümün repertuarı da çok iyi. Stüdyon da var. Yeniden yapmayı ya da benzeri bir çalışmaya imza atmayı düşünür müsün?
Ömer Faruk Bostan: Neden olmasın. Fırsat buldukça sık sık arge çalışması yapıyoruz. Sürprizler gelebilir.
İrade haber: Gelelim Erik Dalına. Neler söyleyeceksin Erik Dalı şarkısı hakkında?
Ömer Faruk Bostan: Erik Dalı’nı Türkiye’nin tamamı dinliyor. Rabbim’e şükürler olsun, Erik Dalı toplumun tüm kitleleri tarafından benimsendi. Daha önce de okumuştum, Erik Dalı’nı yeniden okumak da cesaret işiydi. Bizim yöremiz metronom olarak çok düşük parçalara oynar. Erik Dalını yeniden yüksek metronomla yaptık. Şükürler olsun yüzümüz kara çıkmadı. Ülkemizin dört bir yanında dinleniyor. Binlerce video geliyor, gerek ülkemizin dört bir yanından, gerekse yurt dışından, bak buralarda sen çalıyorsun, Erik Dalı çalıyor diye. Milyonlarca kişinin evliliğinde güzel vakitler geçirmelerine vesile olduk. Bu da beni sevindiriyor.
İrade Haber: Neden kliplerin düğün formatında?
Ömer Faruk Bostan: Şarkılar süre itibariyle kısa, yaptığımız müzik ağırlıklı olarak oyun havası. Zamanında normal projeli, senaryolu klipler de çektik ama olmuyor. Çünkü oyun havası eğlence müziği, eğlendirmeli insanları. Eğlencenin olduğu bir klipte belki bir festival konsepti kullanılabilir, düğün konsepti kullanılabilir. Bir de ben çok da konulu bir klip istemediğimden, düğün kliplerini tercih ediyorum. Birçok arkadaşım da bu konsepti kullanıyor şu anda.
İrade Haber: Bu günlerde yeni bir eser ve klibin çıkacak, bu proje hakkında neler söylemek istersin?
Ömer Faruk Bostan: Evet, son projemizi Ozan Kıyak’a yaptığım bir proje. Ozan Kıyak Kırıkkale’de bulunan ve yapımcılık yapan bir arkadaşımız. Ustam Süleyman Kotan’ın eserlerini seslendirdik. Ozan Ağabey, kayıtlarımızı aldı, iki eser seslendirdik. Biri Şekom, diğeri de Aza Koydum Almıyor. İkisi de neşeli eserler. Bu çalışmalarda da yine düğün konsepti kullandık. Ek olarak, sağ olsunlar, Grup Kaşıks renk kattı klibimize. İnşallah yine Tüm Türkiye’yi oynatacağız bu iki eserle.
İrade Haber: Kendi yapımcı firmanı kurdun, biraz da bize bu firma hakkında bilgi verir misin?
Ömer Faruk Bostan: Birçok kişi kendisine çalışıyor, ticari faaliyetlerde anlaşamıyorsunuz. Farklı çıkarlar söz konusu olduğu zaman kötü oluyorsunuz. Ben de böyle durumlara maruz kalmamak için, en iyisi kendi firmamı kurayım, kendi firmamda kendi işlerimi yürüteyim dedim ve kuruluşunu gerçekleştirdim. Bundan sonra yeni yapacağım projeler kendi firmamdan çıkacak, kendi YouTube hesabımdan yayınlanacak.
İrade Haber: Kendi firmandan ilk çıkaracağın eser belli mi? Kafanda var mı bir proje?
Ömer Faruk Bostan: Gelecek yaza bir albüm hazırlığımız var ama onun öncesinde Ankara yöresi için bir kaç eser düşüncem var. Bir kaç gün önce sosyal medyadan nabzı ölçmek için tüyolarını vermiştim, çok güzel tepkiler aldım, şu an onların hazırlığı içindeyim. Çok kısa vadede onları hazırlayıp, halkımızın beğenisine sunacağız Allah’ın izniyle.
İrade Haber: Ömer Faruk Bostan hep böyle müzikle mi ilgilenecek, başka sektörlere, başka işlere de atılmak istiyor mu?
Ömer Faruk Bostan: Ben şunu söyleyeyim, müzikle gidebildiğim yere kadar gideceğim. Çünkü ben sevdiğim işi yapmak istiyorum ve müziği çok seviyorum. Ne zaman kendimi müzik konusunda yetersiz görürsem, o zaman farklı alternatiflere yönelebilirim. Zaten yaş ilerledikçe sen müziği bırakmasan da o seni bırakıyor, işte o zaman bırakıp bir futbol teknik adamı gibi, bir antrenör gibi tecrübelerimi müziğe gönül vermiş kardeşlerimle paylaşmak istiyorum. Firma kurmaktaki amacım da bu zaten. Şunun da altını çizmek isterim, benim firmamla çalışsın çalışmasın, benden destek isteyen, müziğe gönül vermiş tüm kardeşlerimin yanında olacağım.
İrade Haber: Ömer’in bir günü nasıl geçiyor?
Ömer Faruk Bostan: Bizim bir yaz dönemimiz var, bir de kış dönemimiz var. Yaz dönemiyle kış dönemi arasında sosyal hayatımızda dağlar kadar fark var. Kış dönemi dersen, yurt dışı programları haricinde, evinde ailesiyle beraber çocuklarının eğitimiyle ilgilenen, çocuklarının başında olan bir adamım. Yaz dönemi koşuşturmamız çok fazla oluyor. Genel olarak sabah akşam saz çalmakla geçiyor. Düğünler olsun, festivaller olsun, konserler olsun, çok yoğun geçiyor. Özetlersek kışın eğlence merkezi ve aile, yazın festival, düğün, konserle geçiyor.
İrade Haber: Çok teşekkür ediyoruz, çok keyifli bir sohbet oldu. Son olarak, okurlarımıza ne söylemek istersin?
Ömer Faruk Bostan: Ankara oyun havalarına sahip çıksınlar, sanatçılarımıza sahip çıksınlar, gerçekten buna ihtiyacımız var. Çünkü biz ulusal sanatçılar kadar şanslı değiliz, sosyal medyadan bizden yorum beğeni ve desteklerini esirgemesinler. İrade Haber’e de çok teşekkür ediyorum, tüm okurlarımıza saygılar sunuyorum.